Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | kesip çıkarmak | cut out v. | ||
Jackson asked the doctor to cut out the bullet at once. Jackson doktordan kurşunu hemen kesip çıkarmasını istedi. More Sentences |
||||
General | kesip çıkarmak | extirpate v. | ||
General | kesip çıkarmak | excise v. | ||
General | kesip çıkarmak | cut away v. | ||
General | kesip çıkarmak | excide [rare] v. | ||
General | kesip çıkarmak | exection v. | ||
General | kesip çıkarmak | slash v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | kesip çıkarmak | cut at (someone or something) v. | ||
Medical | ||||
Medical | kesip çıkarmak | ablate v. | ||
Medical | kesip çıkarmak | resect v. | ||
Medical | kesip çıkarmak | circumcise v. | ||
Printery | ||||
Printery | kesip çıkarmak | die-stamp v. |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | halka ve bıçak ağzından oluşan ve tonsil benzeri çıkıntılı yapıları kesip çıkarmak için kullanılan cerrahi bir alet | guillotine n. | ||
General | neşterle kesip iltihabı çıkarmak | lance v. | ||
General | kalıpla kesip çıkarmak | dink v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | bir fotoğrafın içindeki figürleri kesip çıkarmak | crop out v. | ||
Phrasals | (bir şeyi) kesip parçalarını çıkarmak | hack away at (something) v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | (bir şeyi) kesip (birini/bir şeyi) ayırmak/çıkarmak | cut (someone or something) loose v. | ||
Medical | ||||
Medical | bir uzvu kesip çıkarmak | exenteration v. | ||
Medical | (tümörü, parçayı) kesip çıkarmak | excise v. | ||
Forestry | ||||
Forestry | ağacın gövdesinden halka şeklinde kabuk kesip çıkarmak | ringbark v. | ||
Painting | ||||
Painting | (noktalı resmin) arkaplandaki noktalarını oymak veya kesip çıkarmak | silhouette v. |